Avrupa’da ırkçıların hedefleri arasında yer alan grupların başında Türkler geliyor. Özellikle bu yıl içinde İngiltere, Hollanda, Belçika ve Almanya’da çok sayıda Türk ırkçı saldırıların hedefi oldu. Can kayıpları ve yaralanmaların yaşandığı bu olaylar aslında Aydınlanma, demokrasi ve insan haklarının beşiği olduğu söylenen Avrupa için bir yüz karası ve utanç kaynağıdır.
Avrupa, ortaçağda kendi içindeki çatışmaları dindirmek, mezhep ayrılıkları ve din savaşlarını bitirmek çok uğraştı. Siyaset ve din anlayışını reforme etti, devlet ve kiliseyi ayırarak iktidara sahip olan bir mezhep veya görüşün diğerleri üzerindeki tahakkümüne ve baskısına son verdi. Bunları gerçekten Avrupa’nın başarı hanesine yazılması gereken tarihsel gelişmelerdir.
AYDINLIK VE KARANLIK AVRUPA
Ancak aynı Avrupa hem birinci hem de ikinci dünya savaşına bulaştı, hatta bu savaşları başlattı, milyonlarca insanın kanına girdi. Ortaçağın karanlığından kurtulan Avrupa bu kez kendi projesine ihanet etti ve bu kez din değil ama siyasi ve ekonomik tahakküm adına insanlık suçları işlendi.
Medeniyet ile özdeşleştirilen bir Batı, reformları, yenilikleri, düşünce biçimi ve yönetim anlayışı ile demokrasi ve insan haklarını çağrıştıran bir yapının oluştuğu ve geliştiği yer olarak tarihe geçti.
Türkiye’nin de dahil olduğu bir çok ülke Batının modernleşme deneyimini örnek aldı. Hatta hiç sorgulamadan kılık kıyafet dahil olmak üzere her şeyiyle Batıdan esinlenen bir toplum inşa edilmeye çalışıldı. Türkiye’nin özendiği, öykündüğü, taklit etmek için zaman zaman iktidar elitlerinin kendi halkları ile ters düşmeyi göze aldığı Batı, yani Avrupa, bugün birçok insanı hayal kırıklığına uğratıyor.
TÜRKOFOBİ VE İSLAMOFOBİ
Avrupa’nın 11 Eylül 2001’den bu yana iki büyük korkusu depreşti. Bunlardan biri İstanbul’u fethederek yeni bir çağ başlatan ve Viyana kapılarına, yani Avrupa’nın ortasına kadar dayanan Türklere karşı duyulan korku. Bu bir abartı değil. Avrupa’da hali hazırda 5-6 milyon Türk var.
Eğer Türkiye AB üyesi olursa 80 milyona yakın Türk Avrupalı olacak. Bu, bilinç altı kimliğinde Türkleri her zaman öteki gören Avrupalılar için gerçekten büyük bir korku kaynağı. Dünyanın on yedinci büyük ekonomisi, genç ve dinamik nüfusu, bölgesinde gittikçe etkisi artan ve NATO’da ABD’den sonra en büyük ikinci orduya sahip olan bir Türkiye. Aslında Avrupa’nın böyle bir müttefikleri olduğu için kendilerini şanslı saymaları varken tarihi önyargılar ne yazık ki sosyal ve siyasal bir körlük yaratıyor Avrupa’da.
Bir diğer önemli korku kaynağı İslam ve Müslümanlar. Artık “İslamofobi” diye literatüre geçen bu olgu yüksek lisans ve doktora çalışmalarının konusu olmaya başladı. Hatta İKÖ (İslam Konferansı Örgütü) İslamofobik olayları incelemek ve her yıl düzenli hazırlamak üzere bir İslamfobi Gözetleme Birimi kurdu kendi bünyesinde ve iki de rapor yayınladı. Raporlar acemice ve aceleyle hazırlandığı için derinlikten yoksun ama yine de bir fikir veriyor İslam ve Müslümanlara yönelik saldırıları rapor etmesi ve gündeme taşıması bakımından.
İşte yukarıdaki iki büyük korku başta Türkler olmak üzere Müslümanları Avrupa’nın irili ufaklı kentlerin saldırı hedefi yapıyor. Özellikle refah devletinin gerilediği ve çökmeye yüz tuttuğu günümüzde Türkler ve Müslümanlar işsizlik dahil bir çok problemin kaynağı olarak görülüyor. Bu nedenle de okulda, işyerinde ve sokakta saldırıya uğruyorlar.
Hollanda gibi göçmenler konusunda en liberal olan bir ülkede, İngiltere gibi çok kültürlü yaklaşımı devlet politikası olarak benimseyen bir ülkede bu tür saldırıların hem de güpegündüz yapılması kabul edilir bir durum değildir. Buna hepimizin itiraz etmesi ve güvenliğimizin sağlanması için ilgili makamların kapısını aşındırması gerekir.
Bu Blogda ekonomik büyüme potansiyeli ile küresel jeopolitik gelişmelerde etkisini artıran ASYA'dan gözlemler paylaşmaya çalışacağım. Pergelin sabit ucu dünyanın dördüncü, İslam Dünyası'nın en büyük nüfusuna sahip Endonezya'da olacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Endonezya’da yeni hükümetin öncelikleri hangi konular?
Nüfus bakımından dünyanın en büyük dördüncü ülkesi olan Endonezya, 280 milyonluk nüfusu ile en büyük İslam ülkesi. G20 üyesi olan Endonezya ...
-
Prof. Dr. Talip Küçükcan Yükseköğretim bütün ülkeler için stratejik bir alan ve önemli bir ekonomik sektör. Üniversiteler nitelikli insan ...
-
Türkiye ve Endonezya arasındaki ikili ilişkiler olumlu ilerliyor. İki ülke arasında 2022 yılında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ...
-
Prof. Dr. Talip Küçükcan Endonezya Küreselleşme diye tanımladığımız olgu, soyut anlamda fiziki sınırları aşan bir hareketlilikle devam e...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder