25 Eylül 2025 Perşembe

Yayıncılarımıza Çağrı: Kültürel Diplomasimize Daha Güçlü Katkı Verebirsiniz

Kültür Endüstrisi ve Kültürel Diplomasi

Kitaplar en kalıcı ve en uzun süreli kültürel etkileşim araçları arasında ilk sıralarda yer alır. Düşünce, duygu, bilgi, hakikat ve tahayyülün taşıcıları eserler sınırları aşarak yazarları ve okurları buluştuyor. Kitaplarla farklı dünyalar, ülkeler ve toplumlar arasında köprüler kuruluyor. Uzak ve yakın coğrafyalar, gidilmeden ve görülmeden okuyucunun ayağına getiriliyor ve keşfediliyor. Kitapların dahil edildiği program ve projeler geneksel diplomasiyi destekleyici ve tamamlayıcı kültürel diplomasinin de ana unsurları arasında yer alıyor.

Yazar ve okur etileşimi ile başlayıp zamanla daha da genişleyen işbirliklerine kapı aralayan etkinliklerin başında kitap fuarları geliyor. Bu bağlamda, yayın sektörümüzün hem küresel pazarlara açılması hem de kültürel diplomasiye önemli katkı unsurları olarak kitapların ulusaşırı dolaşıma girmesinin pekçok getirisinden söz etmek mümkün.

İletişim dünyasındaki devrimler kültürel etkileşimleri hızlandırdı, sosyal medya ve dijital mecralarda yeni iletişim kanal ve mecraları ortaya çıktı. Bütün bu yeniliklerin kültürel etkileşim ve diplomasiye katkılarınının değerini takdir etmek ve stratejik bir planlama ile yeni mecraların içinde aktif olarak yer alarak onları kullanmakya yarar var. 

Konumuz açısıdan değerlendirildiğinde dijitalleşmenin kitap ve yayın sektörünü de etkelediğini, bazı meydan okumalar getirmesine rağmen kitap ve yazarların daha geniş kitlelere ulaşılmasına aracılık ettiğini söylemek mümkün. 



Kitaplar ve kültürel etkilleşimler...

Ülkemizde çok canlı ve dinamik bir yayın dünyası var. Basılan kitaplardaki çeşitlilik de bunu gösteriyor. Ulusal ve yerel fuarlara gösterilen ilgi, yazar ve okur buluşmalarının yarattığı etkileşim kültür dünyamızı zenginleştiriyor. Kitapların aynı zaman bir medeniyet ve vizyon taşıcıyısı olduğunu da notlarımıza ekleyelim. Zira ister tarihi, ister hakikat, isterce kurmaca hangi türden olursa olsun kitaplarda kimi zaman sarih kimi zaman dolaylı ve örtük, bir medeniyeti ve onun birikim ve vizyonunu yansıtan içeriklerin varlığından söz edilebilir. 

Türkiye'nin de kendi medeniyet birikimlerini, kültürel değerlerini, vizyon ve tasavvurlarını sınırlarının ötesine taşıdığını, bu amaçla pek çok kamu ve sivil kurumun çalışmalar yaptığını takdirle görüyoruz. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Marif Vakfı, üniversitelerimiz, iş ve sanat dünyamız, film ve dizi yapımcılarımız, medya kuruluşlarımız kendi pencelerinden medeniyet perspektifimizin tanıtıcıları olarak etkiliklerini dış dünyada da sürdürüyor. 

Yayın tarihimizde bir ilk...

280 milyon nüfusu ile Endonezya yayıncılarımız için potansiyeli yüksek bir ülke. Nüfusun büyüklüğü bir yana, Endonezya, Osmanlı döneminde 500 yıl önce başlayan köklü tarihi ilişkilerimizin, dini ve kültürel yakınlıklarımızın olduğu ve son dönemde de  diplomatik ilişkilerimizin zirveye ulaştığı bir ülke. 24-28 Eylül'de Kültür ve Turizm Bakanlığımızı, yayıncılarımızı ve telif ajanslarımızı Endonezya'da ilk kez görmekten büyük memnuniyet duyduk. İlk kez katılım sağlanmasına rağmen Türkiye'den gelen yayıncılara ve ürünlerine ilginin yüksek olduğunu bizatihi gözlemledik.

Endonezya’da 45’incisi düzenlenen Uluslararası Kitap Fuarı’na ilk kez katılan Türkiye’nin ulusal standında yer alan kitaplar büyük ilgi çekti. 17 ülkeden 125 yayınevi ve telif hakları ajansının katıldığı, 150 etkinliğin planlandığı fuarın açılışını Endonezya Kültür Bakanı Dr. Fadli Zon yaptı. Konuşmasının entelektüel derinliği dikkat çekici idi zira kendisi kelimenin tam anlamı ile bir kültür insanı. 

Bakan Zon'un özellikle düşünce ve fikilerin dolaşımı ve etkileşimi açısından fuarların sunduğu fırsatlar üzerinde durması, kitapların bir meta olmasının ötesinde bunların anlam dünyası açısından değerini bildiğini, yazar ve yayınevlerine özel önem verdiğini gösteriyor.

Biz de Türkiye’nin Cakarta Büyükelçisi olarak Bakan beyi standımıza davet ettik. Hem ülkemizden katılımcılar ile tanışması hem de sergilenen eserleri incelemesi için ilettiğimiz davete sağolsun olumlu cevap verdi ve Türkiye Ulusal Standı’nı ziyaret ederek bizimle beraber uzunca bir zaman geçirdi. 

Bakan Fadli Zon, Türkiye'yi yakından bilen ve takip eden bir devlet adamı. Milletvekilliği döneminde onlarca kez Türkiye'ye gelmiş biri. Bakan olarak atandığında biz de kendisini ziyaret etmiş ve kültürel ilişkilerimizi güçlendirecek proje önerilerinde bulunmuştuk. Bakan Fadli Zon, bu yılın Nisan ayında Endonezya Cumhurbaşkanı Sayın Prabowo ile Türkiye'ye gelmiş ve Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy ile ikili görüşmeler gerçekleştirmişti. Geçen Ramazan ayında da Cakarta Yunus Emre Enstitüsü'nde, Bakan Fadli Zon ve heyetine geleneksel Türk iftarı ikramında bulunmuştuk. 

Bakan Fadli Zon Türkiye Ulusal Standı’nda sergilenen eserleri büyük bir dikkatle inceledi. Şair Sultanlar kitabını sayfa sayfa çevirdi. Elbette biz bu kitabı özellikle seçtik zira Bakan Fadli Zon şair ve yazar kimliği ile de tanınan biri. Kendisini milletvekili iken ziyaret ettiğimizde bize son yayınladığı şiir kitabını hediye etmişti. 


Kültür, sanat, edebiyat, şiir, müzik ve sinema gibi alanlarda geniş bir birikime sahip olan Bakan Zon'un Türkiye Standı'nı ziyareti önemliydi zira sergilenen eserlerin kıymetini en iyi bileceklerden biri. Bakan Zon'un uzun uzun incelediği ve sayfaları arasında dolaştığı diğer kitaplar arasında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın hat ve minyatür sanatlarına ilişkin prestij yayınları vardı. 

Bakan Zon'un ziareti sırasında Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı Abdulsamet Taş hem Bakanlığımızın yayın faaliyetleri hem de fuara katılıma ilişkin bilgi verdi. Cakarta Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Dr. Cemal Şahin de Enstitünün Türkçe öğretimi kitaplarını tanıtarak Bakan beye bazı örneklerini takdim etti. Bakan Zon'a ayrıca Mesnevi ve Türk Mutfağı kitaplarının İngilizce çevirileri de takdim edildi. Mutfaf kültürümüzü de geniş biçimce tanıttığımız Endonezya'da Kültür Bakanı'na bu kitabın kendisi için değil eşi için olduğu latifesinin onu bir hayli neşelendirdiğini de buraya kaydetmeliyiz.



Türkiye'nin ilk kez katıldığı ve TEDA Projesi desteği ile yabancı dillere çevrilmiş yüzlerce eser ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın prestij yayınlarının sergilendiği fuara Bakanlık desteği ile Türkiye’den 11 yayınevi ve 2 telif ajansı da katılarak muhatapları ile görüşmeler gerçekleşti. Yeni telif anlaşmaları imzalandı. Böylece köklü ve uzun tarihi ilişkilerimizin ve ortak değerlerimizin olduğu Endonezya ile yayıncılık alanında daha kapsamlı ilişkiler kurulmasının da temeli de atılmış oldu. Kitapları Endonezceye çevrilen yazarlarımızın okuyucular ile buluştuğu etkinlikler de yoğun ilgi gördü.

Endonezya Kültür Bakanı Fadli Zon'un Türkiye Ulusal Standını ziyareti sıradan bir ziyaret değildi. Ülkemize olan yakın ilgisini yansıtacak samimiyetle Türkiye’deki yayın faaliyetleri hakkında detaylı bilgi aldı, Türkiye’den fuara katılan yayınevleri ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan kitapları uzun uzun inceleyerek sergilenen eserlerin kültürel diplomasiye katkılarının önemini vurguladı. Bu tutumu, 2026 yılında ülkemizin bu fuara daha geniş ölekte katılımı için ön davet olarak değerlendirmek lazım.



İlk izlenimler nasıl?...
Fuarın ikinci günü akşamı ülkemizden katılımcılar ile beraber bir değerlendirme toplantısı yaptık. Bakanlık yetkililerimiz, yayınevi ve telif ajansı temsilcilerimizin fuara katılmaktan büyük memnuniyet duyduklarını, hatta bu büyük ülkeye gelmekte biraz geç bile kalındığını, bunu da telafi amacıyla artık geleceğe yönelik daha geniş katılım planları yapılmasının yerinde olacağınu dile getirdiler. Bu geri bildirimler fuara katılımdan beklenen çıktıların memnuniyet verici olduğuna işaret ediyor.

Endonezya ile olumlu ilişkilerimizden de ilham alan yayın meslek kuruluşlarımız Endonezya'yı "Istanbul Fellowship" programına davet ettiklerini Bakan Fadli Zon'a doğrudan ilettiler. Endonezya'nın bu programa katılımı için biz de elimizden gelen desteği vereceğiz.

Buradan yayıncılarmıza çağrımızı yineleyelim. Endonezya büyük bir ülke. Güney Doğu Asya'ya açılan bir kapı. Hem yeni pazarların keşfi ve bu pazarlarda yer almak hem de ülkemizin kültürel diplomasisini daha da ileriye taşımak için Endonezya'daki etkinliklere daha sıklıkla katılmanızı bekliyoruz.

Çağrımız elbette sadece yayıncılarımız ile sınırlı değil. Film, sinema ve moda gibi kültür endüstrimizin büyün paydaşlarının da bu çağrıya kulak vermelerini diliyoruz.

Talip Küçükcan
Endonezya Büyükelçisi

 


Hiç yorum yok:

How can tourism and hospitality industry bring Türkiye and Indonesia closer?

Türkiye and Indonesia have deeply rooted historical relations going back to the 16th century. Not only historical memories are shared by the...