Çin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ağustos 2017 Çarşamba

Yeni İpek Yolu Projesi Jeo-Politik Dengeleri Değiştirebilir

Üçüncü İpek Yolu Forumu’nda bir konuşma yapmak üzere Çin Halk Cumhuriyeti'ne davet edildim. Toplantıya Çinli uzmanlar yanında Mısır, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İran'dan da uzmanlar davet edilmişti. Forum 11-13 Temmuz 2017 tarihlerinde Urumçi'de gerçekleşti. Toplantının konusu "Bir Kuşak, Bir Yol" olarak tanıtılan ve Yeni İpek Yolu olarak bilinen projenin Ortadoğu açısından değerlendirilmesi idi. 

Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan projenin Pekin'deki lansmanına katıldı ve Türkiye'nin bu projeye destek vereceğini ifade etti (Mayıs 2017). Zaten Yeni İpek Yolu, Eski İpek Yolu gibi Anadolu topraklarından geçerek Avrupa'ya ulaşacak. Türkiye'nin kara, demir ve deniz yolları, limanları vb. bu projenin hayata geçirilmesi açısından önemli. Yeni İpek Yolu Ortadoğu, Körfez ve Kuzey Afrika'dan da geçecek. Ancak bunun için çok büyük alt yapı projelerinin yapılması ve milyarlarca dolar yatırım yapılması gerekiyor. Ancak bölgesel istirkrarsızlık ve çatışmalar, terör örgütleri ve demografik hareketler Yeni İpek Yolu projesinin uygulanmasının önündeki engeller olarak karşımıza çıkıyor.  

Biz de "The Belt and Road Initiative and Middle Eastern Politics: Challenges Ahead" başlıklı konuşmamızda projenin önemini, Ortadoğu ve Türkiye'nin sunduğu imkan ve fırsatları anlatan bir konuşma yaptık. Ayrıca mevcut riskleri ve çözüm önerilerini dile getirdik. Forum'da yaptığımız konuşma SETA Vafkı tarafından yayınlanan Insight Turkey dergisi Summer 2017 sayısında makale olarak okurlara sunuluyor.  Metnin tümünü okumak isteyenler derginin sitesinden yazıyı indirebilir. 

Aşağıda konuyla ilgili basına yapılan ve haber sitelerinde yer alan açıklama bulunmaktadır.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Başkanı AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Talip Küçükcan Çin’de İpek Yolu Forumu’na katılarak Bir Kuşak, Bir Yol  projesinin yeni bir küreselleşme dalgası yaratabileceğini, jeo-ekonomik ve jeo-politik dengeleri değiştirebileceğini belirtti.  Küçükcan Forum’da Ortadoğu’daki siyasi istikrarsızlık ve güvenlik tehditlerinin etkilerini de anlattı.



Çin Halk Cumhuriyeti yetkililerinin davetlisi olarak Sincan’da düzenlenen Üçüncü İpek Yolu Forumu’na katılan Küçükcan, Forum’da Bir Kuşak, Bir Yol projesinin Ortadoğu ülkeleri açısından önemini anlatan bir konuşma yaptı. Küçükcan konuşmasında tarihi İpek Yolu’nun tekrar canlandırılması anlamına gelen ve Türkiye de dahil altmış ülkeyi içeren Bir Kuşak, Bir Yol  projesinin büyük ekonomik potansiyeller taşıdığını dile getirerek yeni kara, deniz ve demiryolu yatırımları ile insan ve ürün taşımacılığının artacağını, ekonomik ve siyasi ilişkilerin de gelişeceğini belirtti. Küçükcan, Yeni İpek Yolu projesinin uluslararası ilişkileri ve dengeleri etkileyeceğini, jeo-politik ev jeo-ekonomik gelişmeleri etkileyeceğin, karşılıklı ekonomik bağımlılıklar inşa edilmesi durumunda da bunun siyasi gerilim ve krizlerin çözümüne katkıda bulunacağını da ifade etti.



“Ortadoğu İpek Yolunun Tam Ortasında”
Ak Parti Milletvekili Küçükcan, Çinli yetkililer ve Ortadoğu ülkelerinden katılımcıların bulunduğu Forum’daki konuşmasında Bir Kuşak, Bir Yol projesinin milyarlarca dolarlık yatırım gerektirdiğini, bu yatırımların gerçekleştirilebilmesi için siyasi istikrar, iyi yönetim ve güvenliğin sağlanmasının şart olduğunu, aksi takdirde yatırımcıların sermayelerini riske atmayacaklarını belirtti.

Küçükcan konuşmasında “Ortadoğu, genç ve dinamik nüfus yapısı, petrol ve doğal gaz üretimi ve kanıtlanmış enerji kaynakları ile bütün dünyanın gözlerini diktiği bir bölge. Yeni İpek Yolu güzergahı üzerindeki en kritik ülkeler bu bölgede yer alıyor. Yeni İpek Yolu Çin, Azerbaycan, Pakistan, İran, Afganistan ve Hindistan’ı, Orta Asya ve Güney Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak, bu ülkelerdeki ürünler çok daha kısa sürede dünya pazarlarına ulaşacaktır. Ancak Ortadoğu bölgesindeki siyasi çalkantılar ve istikrarsızlar, çatışmalar, iç savaşlar, terör ve güvenlik tehditleri Bir Kuşak, Bir Yol projesinin hayata geçirilmesinin önündeki engeller olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu engeller ortadan kalkmadan Yeni İpek Yolu projesi ya bir hayal olarak kalabilir ya da uygulanması planlanandan çok daha uzun süre alabilir. Bu nedenle önce güvenlik tehditlerinin ortadan kaldırılması ve kalıcı siyasi istikrarın sağlanması gerekir” dedi.



“Güvenlik sağlanmadan yatırım gelmez”
Küçükcan, altmış ülkeyi kapsayan ve Türkiye’nin de içinde yer alarak destek verdiği Bir Kuşak, Bir Yol projesinin yeni bir küreselleşme dalgası yaratacağını, katılan ülkeler arasında siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştireceğini, popülist siyasetin sınırları kapatma ve içe kapanma eğilimlerinin etkisini sınırlayacağını belirtti. Bu bağlamda bölgesel istikrarı tehdit eden terör ve çatışmaların önlenmesinin, PKK, PYD/YPG, DEAŞ ve FETÖ’yle ortak bir mücadelenin zorunluluğuna değindi. Küçükcan, siyasi istikrar ve ortak bir güvenlik inşa edilmeden Yeni İpek Yolu projesinin hayata geçirilmesinin mümkün olmayacağını veya planlanandan çok daha uzun zaman alacağını belirtti.

"The Belt and Road Initiative and Middle Eastern Politics: Challenges Ahead" başlıklı yazımız Insight Turkey dergisinin aşağıda kapak resmi bulunan sayısında yayınlanmıştır.







15 Ağustos 2017 Salı

Çin daha yakından takip etmeli ve ilişkilerimizi geliştirmeliyiz



Çin Halk Cumhuriyeti ziyaretimizi 31 Ekim-3 Kasım 2016 tarihlerinde gerçekleştirdik. Ancak bloğumuz aktif olmadığı için yaptığımız konuşmalar ve görüşmelere ilişkin bilgileri paylaşma imkanı olmadı. Ziyaret sırasında ele alınan konular hala güncelliğini koruyor. Bu nedenle paylaşmanın yararlı olduğunu düşünüyorum. Çin Halk Cumhuriyeti dünyanın güçlü ekonomilerinden ve dış politika ön plana çıkarmadığı faaliyetleri var. Çin daha yakın takip edilmesi ve ilişkilerimizin geliştirilmesi gereken bir ülke.

Çin’de farklı kurum ziyaretleri gerçekleştirdik ve her kurumda Türkiye’nin iç ve dış politikasını içeren konuşmalar yaptık, soruları cevapladık. Sırasıyla aşağıdaki etkinlikleri gerçekleştirdik.

31 Ekim 2016

Çin Devlet Konseyi Kalkınma Araştırma Merkezi Ortadoğu uzmanları ile yaptığımız toplantıda ülkemizin iç ve dış siyasetine ilişkin gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. 15 Temmuz darbe girişimi, bu girişimin arkasındaki FETÖ yapılanması hakkında detaylı bilgiler paylaştık. FETÖ’nün Çin’in güvenliği ve iki ülke arasındaki ilişkiler açısından tehdit olduğunu, bu yapı mensuplarının Çin’de faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini ve mücadele işbirliğinin önemini vurguladık.

Şangay Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi Direktörü Profesör Guo Changgang ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede Çin Halk Cumhuriyeti’nde Türk dili ve edebiyatı ile Türkiye araştırmalarının geliştirilmesi, bu amaçla kaynak temini, öğrenci ve öğretim üyesi değişimi projeleri üzerinde durduk. Çin’de Türkiye’ye yönelik ilginin arttığını memnuniyetle müşahede ettik.

Şangay Üniversitesi’nde ‘Türkiye Siyaseti ve Küresel Etkileri’ konulu bir konferans verdik. Üniversite öğretim üyeleri, araştırmacılar ve lisansüstü öğrencilerin katıldığı konferansta ülkemizin dış politikası, bölgesel güvenlik ve terörle mücadele stratejisi bağlamında Suriye ve Irak’ta izlediği politikaları anlattık. Özellikle insani diplomaside atılan adımları ve enerji arzı bakımından ülkemizin bir enerji koridoruna dönüştüğünü ve bunların küresel etkilerini anlattık. 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ yapılanmasına özellikle dikkat çekerek bu örgütün kara propagandasına karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade ettik.  Üniversite çevrelerinin de Türkiye’nin artan önemine ilgi gösterdiklerini gözlemledik.



Şangay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler ve Kamu Politikaları Fakültesi Dekanı Profesör Guo Shuyong ile bir araya gelerek Türk ve Çin üniversiteleri arasındaki işbirliği imkanlarının artırılmasına ilişkin görüş alışverişinde bulunduk. Profesör Shuyong bu konuda istekli olduklarını, öğretim üyesi ve öğrenci değişim programlarını hayata geçirmek istediklerini ifade etti.

Şangay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler ve Kamu Politikaları Fakültesi öğretim üyeleri ve lisansüstü öğrencilerinin katıldığı toplantıda ‘Türk Dış Politikasında Devamlılık ve Değişimler’ konulu bir seminer verdik. Seminerde soğuk savaş öncesi ve sonrası Türk dış politikasına yön veren etkileri, Türkiye’nin AB, Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika açılımlarını, Rusya ve İran ile olan ilişkilerini değerlendirdik. Türkiye’nin bölgesel güvenlik ve istikrara verdiği önemin altında çizerek DEAŞ, PKK, PYD ve FETÖ’nün barış ve güvenliği tehdit ettiğini vurguladık.

1 Kasım 2016

Şangay Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Dr. Chen Dongxiau ile bir araya geldik, ve Ortadoğu uzmanlarının katıldığı bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdik. Çin Halk Cumhuriyeti’nin 100’den fazla uzman istihdam bu önemli düşünce kuruluşunda yapılan toplantıda Türk-Çin ilişkileri, muhtemel işbirliği alanları, iç ve dış politikadaki gelişmeler, darbe girişiminde bulunanlara karşı alınan önlemler ve FETÖ ile mücadelede işbirliği konularını tartıştık.

2 Kasım 2016

Pekin Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi Dekan Yardımcısı Profesör Fu Zhiming ile bir araya gelerek bu üniversitede Türkçe öğretimi ve Türkiyat araştırmalarının geliştirilmesi imkanlarını ele aldık. Araştırma Merkezi’nde Arap dünyasına yoğunlaşıldığını, Türkiye uzmanı olmadığını müşahede ettik.



Pekin Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde öğretim üyesi, araştırmacılar ve öğretim üyelerinin katıldığı ‘Türkiye’deki Siyasi Gelişmeler, Darbe Girişimi ve FETÖ Yapılanması’ konulu bir seminer verdik. Seminerde Türkiye’nin değişen jeopolitiği hakkında bilgi verdik, siyasi tarihimizde darbelerin etkilerini anlattık ve FETÖ’nün darbe girişimine karşı siyasi ve toplumsal tepkiye dikkat çekerek bu terör örgütü ile mücadeledeki kararlılığımıza vurgu yaptık.


Remnin Üniversitesi bünyesinde kurulu Chonyang Finansal Araştırmalar Enstitüsü uzmanları ile yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdik. Toplantıda Türkiye’nin bir köprü ve Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu’ya açılan bir kapı olduğunu, yatırımlar için önemli imkanlar sunduğunu, Doğu Akdeniz dahil enerji havzalarına yakın olduğunu, Mavi Akım, Yumurtalık Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Ceyhan Hattı, Azerbaycan ile imzalanan TANAP ve Rusya ile imzalanan Türk Akımı Doğal Gaz Hattı projeleri ile enerji koridoru olma yolunda hızla ilerlediğini anlattık. Yuvarlak masa toplantısında FETÖ darbe girişimi anlatarak bu örgütle mücadelede işbirliğinin önemini de vurguladık.

Pangoal Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. Zan Tao ile bir araya gelerek bu enstitü bünyesinde Türkiye çalışmalarının görünürlüğünün artırılması için değişim programları ve ortak projeler geliştirilmesi imkanları üzerinde durduk.

Pekin’de öğretim gören Türk öğrenciler ile bir araya gelerek çalışmalarına ilişkin bilgi aldık, sorunlarını ve taleplerini dinledik. Öğrencilerin büyük fedakarlıklar ile Çin’de eğitim aldıklarını, FETÖ ve benzeri yapıların etkileri altında kalmamaları için ileriye dönük çalışmaların yapılması gerektiğini müşahede ettik.

Değerlendirme

Dünyanın ikinci en büyük ekonomik büyüklüğüne sahip olan Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaptığımız iki günlük çalışma ziyaretinde üniversite, düşünce kuruluşları ve araştırma merkezlerinde çok sayıda etkinlik gerçekleştirdik. Bu etkinlikler sırasında Türkiye’ye olan ilginin gittikçe arttığını ancak ülkemizle ile bilgi kaynaklarının sınırlı olduğunu, doğrudan bilgi edinmekten ziyade uluslararası haber ajanları kanallarından beslendikleri ve bunun doğal neticesi olarak bilgi yanlışlığı ve önyargıların oluştuğu gözlenmiştir. Yaptığımız sunum ve görüşmelerde darbe girişimi dahil birçok soru sorulmuştur. Etkinliklerdeki sorulardan da anlaşıldığı üzere ülkemizle ilgili bilgilerin genelde yüzeysel olduğu, örneğin FETÖ’nün bilinmediği ya da duyanların bu yapının karanlık yüzünü göremediği anlaşılmıştır. Bu ülkede öğrenim gören Türk öğrencilerin karşılaştığı sorunların çözümü noktasında da beklentilerin olduğu da görülmüştür. Bu konulara ilişin yetkili makamlara bilgiler verilmiştir.


Yükseköğretimde uluslararasılaşma Türkiye için ne vadediyor?

Prof. Dr. Talip Küçükcan  Bu yazının başlığı "Türkiye 370 milyar dolarlık yükseköğretim ekonomisinden ne kadar pay alıyor?" olab...