12 Eylül 2006 Salı

Sanal alemde din

Geçen hafta internetin artık hayatımızı ne kadar etkilediğini ele almıştık. Bu hafta da pek çok kimsenin dikkat etmediğini bir konuya değinelim: İnternet ve din. Teknolojik yenilikleri ve sosyal değişimleri takip eden dini liderler, guruplar ve topluluklar bu değişimlerin gerisinde kalmamak için bugün de çaba göstermektedir. İşte başta internet olmak üzere kitle iletişim araçları ve medyaların sağladığı yeni imkanlardan yararlanma, mesajlarını küresel ölçekte iletme çabasında olan dinler internetin sunduğu fırsatlardan yararlanarak yeni atılımlar gerçekleştirmektedir. Artık görsel ve işitsel sanal dini yayınlar yapılmakta, sanal camiler, kiliseler ve havralar açılmakta, sanal fetvalar ve sanal günah çıkarma imkanları sunulmakta, dinlerin kutsal metinleri milyonlarca insanın erişebileceği şekilde sanal ortama aktarılmaktadır.
Din, kuşkusuz internetteki en popüler konulardan biridir. Artık bir hayli gelişmiş olan hızlı arama motorları sayesinde web sitelerinde arama yapmak daha kolaylaşmıştır. Örneğin bu yazıyı hazırlarken Google ve Yahoo arama motorlarını kullanarak yaptığımız bir aramada dinle ilgili sadece İngilizce kelimeler milyonlarca site, sayfa, belge ve dokümana ulaşmanın mümkün olduğu görülmüştür.
Web sitelerinde dinle ilgili milyonlarca belge, sayfa ve doküman bulunmaktadır. Sanal dünyada İslam ilgili belge ve sayfa sayısının Hıristiyanlık ve Yahudilikten fazla olması dikkat çekidir. Bu bulgular siyasal ve sosyal değişimlerin internet kullanımını da doğrudan etkilediğini göstermektedir. Ancak her ne kadar bazen “bilgi iktidar” olarak tanımlansa da internette yer alan bilgilerin doğruluk ve gerçeklik sağlaması yapılamadığından bunun aynı zamanda bir kirlilik yarattığı da söylenebilir. Yani internet bir anlamda nerdeyse sınırsız bilgi iletisiyle yeni ufuklar açmakta, diğer yandan ise herhangi bir denetim mekanizması olmadığı ve yığınla bilgi sunduğu için zaman zaman kararsızlıklara, bilgi kirlenmesine ve manipulasyonuna neden olma potansiyeli taşımaktadır. Öte yandan, web sitelerinin merkezi otoriteyi, tekeli ve hegemonyayı kırdığı, daha demokratik ve çoğulcu bir katılım ortamı sağladığı, her kesimden insanın, görüşün ve gurubun temsil edilmesine fırsat verdiğini belirtmek gerekir. Bu açıdan bakıldığında internetin özgürleştirici etkilerinin ve sonuçlarının olduğu söylenebilir.
Bir kamusal alan olarak internet, siyasal ve sosyal değişme ve gelişmelerin bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin 11 Eylül sonrası dönemdeki web siteleri incelendiğinde şimdiye kadar hiçbir konunun web sitelerinde bu konu kadar yaygın ve yoğun bir şekilde yer almadığı görülür. Burada sosyal ve siyasal değişimlerin bir izdüşümünü görmek mümkündür. 11 Eylül sonrası kurumsal ve bireysel web siteleri üzerine yapılan bir incelemede tesadüfi örneklem yöntemi ile seçilen sitelerin yüzde 63’ünün 11 Eylül saldırıları ile ilgili bilgiler verdikleri tespit edilmiştir. Sitelerin yüzde 36’sı ziyaretçilerin saldırı kurbanlarına yardım edebilmelerine imkan tanımıştır, yüzde 26’sı ise bireylerin diğerlerinden veya yardım kuruluşlarından yardım talep etmeleri imkanını sunmuştur. (Report: One year later: September 11 and the Internet, 9/5/2002)
İnternetteki dini bilgi, belge ve yayınları içeren sitelere bakıldığında genel olarak iki yaklaşımın hakim olduğu görülür. Yani internette din denilince başlıca iki amacın olduğu göze çarpar. Bu iki yaklaşımın birini “internette / sanal ortamda din” (religon on-line) diğerini ise “internet / sanal ortam dini” (on-line religion) olarak adlandırmak mümkün. “İnternette / sanal ortamda din” (religon on-line) yaklaşımını temel alan web sitelerinin amacı din hakkında bilgi vermekten ibarettir. Bu siteler sörfçülere sitedeki ilgili dinin ilkeleri, inançları, doktrinleri, sembolleri, ritüelleri, kurumları ve siyaseti hakkında bilgiler verir, dini metinler, kitaplar ve makaleler hakkında bilgiler sunar. Yani sadece bilgilendirme amacı güder. Akademik ve eğitim amaçlı web sitelerini de bu guruba dahil etmek gerekir. Çünkü artık sınıflarda da internet etkin bir eğitim aracı olarak kullanılmakta ve bu amaçla siteler hazırlanmaktadır. Diğer yandan “internet / sanal ortam dini” (on-line religion) yaklaşımını temel alan web siteleri ise sadece bilgi vermekle kalmamakta, kendi mensuplarını eğitmeyi, sanal cemaatler oluşturmayı ve ilgili dinin mesajını diğer inanç ve din mensuplarına iletmeyi, yani misyonerliği de amaçlamaktadır. Artık internete biraz da bu bilgiler ışığında bakmak ve etki alanlarının ne kadar geniş olabileceğini görmek gerek.

Hiç yorum yok:

Endonezya’da yeni hükümetin öncelikleri hangi konular?

Nüfus bakımından dünyanın en büyük dördüncü ülkesi olan Endonezya, 280 milyonluk nüfusu ile en büyük İslam ülkesi. G20 üyesi olan Endonezya ...