Geçen hafta TRT1’de Avrupa Türklerini konu alan bir program vardı. Programda akademisyenler, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri canlı yayında görüşlerini paylaştı. Hemen herkesin ortak görüşü Avrupa ülkelerinde şartların giderek zorlaştığı, vatandaşlık haklarından yararlanma konusunda yeni engellerin çıkarıldığı, yani hiç bir şeyin artık eskisi gibi olmadığı yönündeydi.
Programa stüdyo konukları yanında Berlin, Londra ve Amsterdam’dan çok değerli uzmanlar katkıda bulundu. Gönül isterdi ki böylesine dolu ve kapsamlı bir programı Berlin, Londra, Paris, Brüksel veya Amsterdam gibi Türklerin yoğun olarak yaşadıkları kentlerin birinden yapabilseydik. Belki bu kez olmadı ama bundan sonraki programlardan biri mutlaka Avrupa’dan yapılacak.
Avrupa Türkleri ile ilgili konularda uzmanların görüşü kadar sokaktaki insanın yani günlük hayatında şu ya da bu şekilde binbir türlü sorunla yüz yüze kalan sıradan insanlarımızın görüşleri de önemlidir. Hatta doğrudan pratik hayatın gerçeklerini yansıttığı için sosyolojik açıdan daha da değerli veriler sunar sokaktaki insanın deneyimleri. Bu nedenle ilerleyen aylarda zaman ve kaynak yaratıp Türk toplumu ile içe içe yani onların arasından bütün Türkiye’ye ve Türk dünyasına yönelik bir program yapabileceğimizi umuyoruz.
Programı sunan biri olarak bütün katılımcıların çok yararlı katkılarda bulunduğunu belirtmek isterim. Programa katılım davetimize hayır demeyen konuklar gecenin geç saatlerine kadar canlı yayında kaldılar. Ayrıca Almanya’da çok uzun yoldan Berlin’e sadece on dakikalık yayın için gelen konukların içtenliği burda zikretmeye değer.
Program katılımcıları arasında iki özel dostun olması çok güzel duygular uyandırdı bende. Bunlardan biri Londra’dan katılan ve siz okurların yakından tanıdığı Mustafa Köker, diğeri ise Amsterdam’dan katılan Hollanda Türkevi Araştırmalar Merkezi Müdürü Veyis Güngör’dü.
Mustafa Köker kadim bir dost olarak telefonla programa katılmayı kabul etti. Uzun yıllara dayalı gazetecilik deneyimi, araştırmacı ve sorgulayıcı bakış açısı ve sürekli kendini yenileyen gçzlemci kişiliği ile programa özel bir renk kattı. İngiltere’de Türklerin karşılaştığı sorunları etraflıca anlattı. Ama bütün bunlardan önemlisi Türkiye’den farklı bir ülkede çocuklarını büyüten ailelerin karşılaştığı sorunları bir baba duyarlılığı ile milyonlarca seyirci ile paylaştı. Mustafa Köker hepinizin yaşadığı sorunları sayarken İngiltere’de kaldığı uzun yılların bir karşılaştırmasını yaptı ve geçmişe oranlar bazı sorunların arttığına işaret etti. Diğer katılımcılar da benzer görüşleri belirtince insan ister istemez kaygıya kapılıyor Avrupa Türklerinin geleceği hakkında.
Amsterdam’dan programa katılan Hollanda Türkevi Araştırmalar Merkezi Müdürü Veyis Güngör bütün olumsuzluklara rağmen geleceğe ümitle bakılması gerektiğini belirtince içimize biraz da olsa su serpildi. Veyis Güngör Hollanda’da Türkler arasında artık iyi eğitim gören gençlerin sayısında artış olduğunu, ekonomik alanda yeni girişimcilerin kendilerini gösterdiğini ve ayrıca siyasi sürece katılanların sayısında da ciddi bir artış olduğunu kaydetti. Kuşkusuz bütün Avrupa ülkelerinde benzer gelişmeler olmayabilir ama söz konusu olumlu gelişmeler başarılı örnekler olarak önümüzde duruyor.
Programda ele aldığımız bir başka konu ise asimilayson ve entegrasyon arasındaki farkın ne olduğu idi. Bütün katılımcılar kimlik kaybı anlamına gelen asimilasyona karşı çıktı haklı olarak. Uyum ve entegrasyondan yana olduklarını ancak bunun asimilasyon olarak yorumlanmaması gerektiğini savundular.
Yani uyum ve entegrasyona ‘evet’, kimlik kaybı olan asimilasyona ‘hayır’ ortak görüş olarak belirdi.
Bu Blogda ekonomik büyüme potansiyeli ile küresel jeopolitik gelişmelerde etkisini artıran ASYA'dan gözlemler paylaşmaya çalışacağım. Pergelin sabit ucu dünyanın dördüncü, İslam Dünyası'nın en büyük nüfusuna sahip Endonezya'da olacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
CNBC Indonesia Interview on Türkiye-Indonesia Bilateral Relations
I gave an interview to CNBC Indonesia on Türkiye - Indonesia relations focusing on strategic priorities. You can watch the whole interview i...
-
Türkiye ve Endonezya arasındaki ikili ilişkiler olumlu ilerliyor. İki ülke arasında 2022 yılında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ...
-
Prof. Dr. Talip Küçükcan Endonezya Küreselleşme diye tanımladığımız olgu, soyut anlamda fiziki sınırları aşan bir hareketlilikle devam e...
-
Prof. Dr. Talip Küçükcan Endonezya Geride bıraktığımız 2023 yılı bölgesel ve küresel sınamalar açısından zor bir oldu. Rusya-Ukrayna savaş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder