Fenerbahçe ligdeki dolu dizgin başarılarını sürdürüyor. Sarı-Lacivertli ekip en son Beşiktaş’ı kendi evinde dize getirdi ve liderliğini biraz daha pekiştirdi. Fener bu başarıya Kadıköy’de değil hem de rakip saha İnönü’de imza attı. Fenerin başarısının gerisinde pek çok neden var. Bunlardan en önemlisi istikrarlı bir yönetim. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım yıllardır takımının kurumsallaşması için yarıtımlar yapıyor. Bunun en çarpıcı örneği Fenerbahçe’nin dev stadyumu. Görenlerde hayranlık uyandıran bu stadyum hem Fenerbahçe hem de Türkiye’nin futbol ve sporu adına yarattığı abidelerden biri. Yönetimdeki istikrar ve sürekli alt yapı yatırımları Fenerbahçe oyuncularına ve taraftarlarına hem moral veriyor hem de teknik ekibin uzun vadeli planlar yapmasına zemin hazırlıyor. Diğer büyük takımlarda ne yazık ki Fenerbahçe’deki çapta alt yapı yatırımları ve yönetimde uzun süreli istikrar yok. Bu da doğal olarak takımların başarısını etkiliyor.
Öte yandan Şampiyonlar Liginde Feerbahçe’nin rakibi Chelsea de geçen haftayı puanla kapamayı başardı. Bir yıldızlar takımı olan Chelsea hem ligde hem de kuparlarda gösterdiği başarıyla Londra’nın güneyindeki futbolseverlerin gözdesi oldu. Bu güçlü takımın şimdi bir kez daha İstanbul’a düştü. Bu yazıyı maçtan önce yazmak zorunda kaldığım için ne maç ne de sonucu hakkında bir yorum yapabiliyorum. Bu aşamada Fenere başarılar dilemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu. Umarım haftaya da maç ve sonuçları hakkaında bir şeyler yazma imkanı olur.
Chelsea Fenerbahçe için dişli bir rakip. Her ne kadar maç İstanbul’da muhteşem Fener seyircisi desteğiyle oynansa da unutulmaması gereken bir şey var. Fener maçına kadar yaptığı hiç bir maçta mağlubiyeti yok Chelsea’nin. Yani bu aşamaya kadar yaptığı maçlarda henüz Chelsea’yi dize getiren bir Avrupa takımı olmamış. Umarız Fener bu duruma bir son verir ve Chelsea’yi kucağında gollerle Londra’ya geri uğurlar. Yazıyı okuduğunuzda bu dileğin gerçekleşip gerçekleşmediğini siz çoktan öğrenmiş olacaksınız. Kehanette bulunmamak için maç< tahmini yapmıyorum ama dualarımın Fenerle birlikte olduğunu söyleyebilirim.
Londra’da yaşadığım yıllarda Chelsea’yi desteklerdim. Ev arkadaşım ise koyu bir Arsenal taraftarı idi. Ama o yılların üzerinden çok geçti. Artık yurda döndüm ve yerli bir takımı destekliyorum. Fener – Chelsea maçında da durum değişmeyecek.
Chelsea futbol takımını İngiltere Türklerine anlatmak tereciye tere satmak gibi bir şey olur ama ben yine de hafızalarınızı tazelemek için bir iki şeyi hatırlatayım. Chelsea Türkiye’ye daha önce de gelmişti. Nedeni 1990-2000 Avrupa Şampiyonlar Ligi maçı idi. Rakibi ise Galatasaray’dı. Bu maçın sonucu ne yazık ki pek iç açıcı değildi.Maçı Galatasaray 5-0 mağlup kapamıştı. Bir Türk takımı adına kötü bir yenilgi olmuştu. Ama bu diğer spor dallarında olduğu gibi futbolda da karşılanabilecek bir durumdu.
Chelsea ve Fenerbahçe’nin son haftalardaki başarıları göz önüne alındığında çetin bir maç beklentisinin yaygin olduğunu görmek mümkün ancak bunun ne kadarı maça yansır elinize bu gazeteyi aldığınızda çoktan anlaşılmış olacak.
Hemen belirtelim, şimdiye kadar Fener on bir kez bir İngiliz takımı ile karşılaştı. Bu on ikincisi olacak. Bu maçların altısını kaybetmiş, ancak üçünü kazanabilmiş, ikisinde de berabere kalmış. Dileğimizi kazandığı maç sayısını dörde çıkarması ve yıldızlar topluluğu Chelsea’yi eli boş göndermesi.
Bu Blogda ekonomik büyüme potansiyeli ile küresel jeopolitik gelişmelerde etkisini artıran ASYA'dan gözlemler paylaşmaya çalışacağım. Pergelin sabit ucu dünyanın dördüncü, İslam Dünyası'nın en büyük nüfusuna sahip Endonezya'da olacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Endonezya’da yeni hükümetin öncelikleri hangi konular?
Nüfus bakımından dünyanın en büyük dördüncü ülkesi olan Endonezya, 280 milyonluk nüfusu ile en büyük İslam ülkesi. G20 üyesi olan Endonezya ...
-
Prof. Dr. Talip Küçükcan Yükseköğretim bütün ülkeler için stratejik bir alan ve önemli bir ekonomik sektör. Üniversiteler nitelikli insan ...
-
Türkiye ve Endonezya arasındaki ikili ilişkiler olumlu ilerliyor. İki ülke arasında 2022 yılında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ...
-
Prof. Dr. Talip Küçükcan Endonezya Küreselleşme diye tanımladığımız olgu, soyut anlamda fiziki sınırları aşan bir hareketlilikle devam e...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder