5 Temmuz 2008 Cumartesi

Türk toplumunun beklentileri ve AB’ye bakışı...

Avrupa Birliği düzenli olarak üye ve aday ülkeler ile ilgili araştırma raporları yayınlar. Bu raporlar, araştırma yapılan toplumlardaki eğilimleri, beklentileri ve mevcut duruma ilişkin tutumları, düşünceleri ve fikirleri içerir. Bir taraftan toplumu bilgilendirme bir taraftan da karar vericilere yol gösterme amacı taşıyan bu araştırmaların düzenli aralarla yapıldığını görüyoruz. Türkiye ile ilgili en son araştırma sonuçları bu hafta yayınlandı. Biz de daha kapağı kurumadan bu araştırmanın bulgularını sizinle paylaşalım istedik.
AB’nin Türkiye’deki söz konusu kamuoyu araştırması mart ve nisan aylarında yapılmış. Yurdun çeşitli yerlerinden seçilen 1003 kişi ile yüz yüze yapılan görüşmeler, 2008 yılının ilk altı ayına ilişkin verileri sunuyor. İkinci yarıya ilişkin veriler de yılsonu itibariyle toplanmış olacak. Araştırma sonuçları, merak edebileceğimiz birçok soruya cevap veriyor.
Türk halkına sorulan ilk sorulardan biri hayatlarından memnun olup olmadıkları yolunda. Araştırmaya göre hayatından memnun olanların oranı sadece %59. Halbuki, 2007’de hayatından memnun olanların oranı %76 idi. Yani gayr-i memnunların oranında küçümsenmeyecek bir artış olduğu görülüyor. Tabi bu durum gelecekle ilgili fikirleri de olumsuz biçimde etkiliyor. Örneğin araştırmaya katılanların sadece %25’i genel olarak hayatlarının önümüzdeki yıl daha iyi olacağını beklentisini taşıyor. Halbuki, AB üyeleri için gelecekten umutlu olanları oranı daha yüksek: %32.
-Gelecek Algısı ve Güvenilen Kurumlar-
Türkiye’de son bir yılda olup bitenlerin toplum üzerinde bir karamsarlık yarattığı görülüyor. Örneğin “Türkiye’de işler nasıl gidiyor” diye sorulduğunda, halkın %72’si ülkede işlerin olumsuz yönde ilerlediğini belirtiyor. Yani azımsanmayacak bir kitle işlerin kötü gittiğini düşünüyor. Sanırız bunda medya, siyaset ve ekonominin önemli etkisi var.
Yapılan anketlerin çoğunda en çok güvenilen kurumlar da soruluyor. 2008 yılının ilk yarısı itibariyle hem AB genelinde hem de Türkiye’de en güvenilir kurumun “ordu” olduğu görülüyor. Türkiye’deki orduya güven oranı (%82), Danimarka’daki orana yakın (%83). Finlandiya’da ise orduya güven %93 olarak görülüyor. Geçmişle mukayese edildiğinde siyasi partilere, hükümete ve Parlamento ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne duyulan güvende ise belirgin düşüş olduğu gözleniyor. Adalet ve yargı sistemine olan güven de ise Türkiye %60 ile AB genelinden yaklaşık %14 puan daha yüksek bir profil çiziyor.
-AB’ye Üyelik Hakkında Görüşler-
AB ile üyelik müzakerelerinin başladığı yıldan bu yana Türkiye’de üyeliğin olumlu olacağını düşünenlerin sayısında her yıl bir azalma gözleniyordu. 2008 yılı baharına gelindiğinde bu düşüşün durduğu göz çarpıyor. 2008’de halkın %49’u AB’ye üyeliğin Türkiye için faydalı olacağını belirtmiştir. Ancak 2007 yılında böyle düşünenlerin oranı %82 civarındaydı. Her ne kadar AB karşıtı bazı kesimler (%30) seslerini daha yüksek biçimde çıkarsalar da AB’ye üyeliğin niçin olumsuz bir şey olduğuna ilişkin belirgin bir sebep gösteremiyorlar.
Türkler, AB’nin genişlemesine, üye ülke toplumlarına oranla daha fazla destek veriyor. Üye devletlerinde AB’nin genişleme süreci %47’den az bir oranda desteklenirken bu oran Türkiye’de %52 olarak karşımıza çıkıyor.
Ne var ki Türkiye’de nüfusun yarısından fazlası AB üyeliğini destelerken, AB’ye üye ülkelerdeki kamuoylarında Türkiye’nin üyeliği yalnızca %31 oranında destekleniyor. Bu oranla Türkiye diğer potansiyel üyeler arasında AB üyeliği için en düşük desteği alan ülke konumunda. En az destek ise şu iki ülkeden: Avusturya’da Türkiye’nin üyeliğine destek yalnızca %7 Almanya’da ise %16’dır. Bu aynı zamanda üyeliğe en çok karşı çıkanları da ortaya koyuyor. Demek ki hala üye ülke kamuoylarını ikna etmek için uzun soluklu çalışmalar gerekiyor.
Türk halkı olayları duyarlı bir şekilde takip ediyor. Her ne kadar heyecanlı ve duygusal görünse de siyasi tercihlerini yaparken “rasyonel” davranıyor. 2007 seçim sonuçları da zaten bunu gösteriyor.

Hiç yorum yok:

Endonezya’da yeni hükümetin öncelikleri hangi konular?

Nüfus bakımından dünyanın en büyük dördüncü ülkesi olan Endonezya, 280 milyonluk nüfusu ile en büyük İslam ülkesi. G20 üyesi olan Endonezya ...