16 Ocak 2007 Salı

Turkiye-AB İlişkilerinde Din Tartışmaları Konferansı

Uluslararası gündemin önemli ülkelerinden birinin Türkiye olduğunu kuşkusuz hepimiz biliyoruz. Acaba Türkiye niçin sürekli gündemde olan bir ülke? Ülkeleri gündeme taşıyan bir dizi etken var. Bu etkenleri şöyle sınıflandırmak mümkün: 1) Ekonomi, sanat, siyaset, eğitim-bilim ve spor vb. sahalarda uluslararası başarılar başta gelir. 2) Söz konusu ülkenin coğrafi ve stratejik konumu, turizm, tarih ve kültür birikimleri de o ülkeyi önemli kılan unsurlar arasında yer alır. 3) Tabi ki bir de olumsuz yönleri ile yani savaş, çatışma, yoksulluk, yolsuzluk ve işsizlik gibi olumsuzlukları ile gündeme gelen ülkeler var.
Türkiye kuşkusuz ilk iki sınıfa giren özellikleri ile dünya gündeminde. Tabi ki her alanda çok başarılı değil ama yükselen bir trend yakalanmış durumda son yıllarda. Örneğin sık sık insan hakları derneklerinin hedef gösterdiği bir ülke değil artık Türkiye. Enflasyon oranlarının yüzde yüzlerin üzerinde olduğu bir ülke de değil. Bunun yanında AB ülkeleri kadar gelişmiş de değil. Ama her halükarda dünya gündeminde olan bir ülke.
Türkiye’nin AB üyeliği ile tartışmalar Türkiye’yi Avrupa’da sürekli gündemde tutuyor. Kimi üyeliğini destekliyor kimi desteklemiyor. Ama her ülkede tartışılıyor. Türkiye’nin tartışılmasına eşlik eden bir başka unsur ise Avrupa’daki Türkler. Hatta üyelik müzakereleri başlaman bile söz konusu değilken Avrupa’daki Türkler üzerinde çok sayıda araştırmalar yapılıyordu. Çoğu Avrupalı zaten Avrupalı Türkler üzerinden Türkiye, Türk kültürü ve Türk insanı ile tanıştı. Bu tanışıklık hala sürüyor. Bunun anlamı şu: Avrupalıların Türkiye’ye bakış açıslarının oluşmasında Avrupa’da yaşayan dört milyondan fazla Türkün doğrudan etkisi olmuştur. Hem olumlu hem de olumsuz imajların oluşmasına katkıda bulunmuştur.
Türkiye’yi tartışmayı önemli gören ülkelerden biri de Danimarka. Karikatür krizinin yaşandığı bu ülke, Türkiye-AB ilişkilerini masaya yatırıyor. Danimarka’da, Türkiye-AB ilişkileri söz konusu olduğunda şimdiye kadar derinlikli olarak tartışılmayan ancak son günlerde daha geniş çevreler tarafından üzerinde durulan konular ele alınacak. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde “din” boyutu tartışılacak. Siyaset, sosyoloji, hukuk ve kültür araştırmaları açısından “din”, “dini aidiyet”, “dini kimlik”, “din özgürlükleri”, “din, güvenlik ve şiddet” gibi konular uzmanlar tarafından ele alınacak. Bu konuların üyelik açısından ne anlama geldiği üzerinde durulacak ve Türkiye’nin çoğunluk nüfusunun Müslüman olmasının nasıl algılandığı, bu algının kaynaklarının ne olduğu ve değişip değişmeyeceği üzerinde durulacak.
Kopenhag Üniversitesi ve Danish Institute for International Studies tarafından düzenlenen konferansın başlığı: “Turkey in Europe – Religion, Politics and the Politics of Religion”. Türkiye-AB ilişkileri tartışılırken kuşkusuz Avrupa’daki Türkler de tartışmanın içine yer alıyor. İşte bu nedenle konferans düzenleyicileri özellikle Avrupa’daki Türk sivil kuruluşların üyelik ve AB kimliği konusunda neler düşündüklerini merak ediyor. Bu konuyla ilgili benden de bir bildiri istediler. Diğer bilim adamları ile birlikte ben de “Turkish Migrants, Social Capital and Culturalist Discourse in Turkey-EU- Relations” başlıklı bir bildiri sunmak üzere Kopenhaga davet edildim.
Konferansta Avrupalı Türklerin, Türkiye-AB arasında bir köprü oluşturup oluşturamayacağını, sivil örgütlenmelerinin yapısını, AB kimliğine bakış açılarını, yeni kimlikler geliştirme konusundaki eğilimlerini, sahip oldukları geniş sosyal ağlar ile AB ülkelerini etkileme kapasitelerini ele alacağım. Bu köşede zaman zaman yazdığım için Avrupalı Türkler büyük bir insan potansiyeline sahip ancak bu potansiyel hala etkin bir şekilde mobilize edilmiş değil.
17-20 Ocak 2007’ yapılacak konferansa aralarında Prof. Kemal Kirişçi, Prof. İştar Gözaydin, Prof. Lisbet Christoffersen, Prof. Gerhard Robbers, Prof. Elizabeth Özdalga, Prof. Ann-Kristin Jonasson, Prof. Pınar Bilgin ve Prof. Ole Wæver gibi uzmanlar katılıyor. Toplantıda bir taraftan bildiri sunarken diğer taraftan gazetemiz adına gözlem yapacağım ve tartışılanları sizinle paylaşacağım.

Hiç yorum yok:

Endonezya’da yeni hükümetin öncelikleri hangi konular?

Nüfus bakımından dünyanın en büyük dördüncü ülkesi olan Endonezya, 280 milyonluk nüfusu ile en büyük İslam ülkesi. G20 üyesi olan Endonezya ...