İyisi ve kötüsüyle, sevinci ve hüznüyle, savaşı ve barışıyla 2006 geride kaldı artık. Geride bıraktığımız yılı nasıl geçirdiğimiz üzerine düşünmemiz lazım. Hatalardan ders almak, yanlışları düzeltmek ve eksik kalan projelerin tamamlanması için çabalamak gerek. Geçmişe bakıp ahlamak vahlamak ve pişmanlık krizlerine girmenin artık anlamı yok. Anlamlı olan bir şey varsa, o da, geçmişten ders alıp daha dinamik ve enerjik biçimde hayallerimizin peşine düşmek olmalı. Bu nedenle elimize kalemi kağıdı alıp hem bir muhasebe hem de planlama yapmalıyız. Biliyorum, biz Türkler plandan ve programdan pek hazzetmeyiz ama dünyanın gerçekleri bize artık günübirlik ve rasgele yaşamayı zorlaştırıyor. İşte bu nedenle hem bireysel hem de kurumsal olarak 2007’de neler yapmak istiyoruz ve hangi projelerimizi gerçekleştirmeye çalışacağız sorularını cevaplamalıyız.
Kuşkusuz hepimizin bir şekilde işi, ailesi ve ülkesi ile bağı var. O halde kendimiz, ailemiz, dostlarımız, komşularımız, mahallemiz, ülkemiz ve işimiz için neler yapabiliriz? Bütün bu soruları tek tek cevaplamalıyız ki ne istediğimizi, neler başarabileceğimizi görelim. Ben kendi hesabıma 2006 yılını verimli geçirdiğimi düşünüyorum. Hem bu köşedeki yazılarımı aksatmadan yazmaya çalıştım hem de akademisyenlik mesleğimin gerektirdiği çalışmaları yaptım. Bunlar arasında İstanbul Ticaret Üniversitesinde ders vermek, SETA Vakfının kuruluşuna katkıda bulunmak, konferanslar düzenlemek ve kitap/makale yayınlamak gibi en azından manevi olarak son derece doyurucu projelere katıldım. Yapamadığım tek şey var o da tatil. Artık 2007’de bunu ihmal etmemeye çalışacağım.
2007 planlarımı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu belki de hem kendime hem de size vereceğim bir söz anlamına geleceği için hepsini tek tek yerine getirmeye daha fazla özen göstereceğim demektir. Hemen belirteyim ki bu köşedeki yazılarımı sürdürmeye devam edeceğim. Her hafta sizinle buluşma keyfi yaşamak gerçekten güzel. Bu nedenle eleştiri ve önerilerinizi paylaşmanız beni çok sevindirecektir.
Yeni yılda tıpkı geçen yıl olduğu gibi üniversitede ders vermeye devam edeceğim. Bu yıl Fatih Üniversitesi sosyoloji bölümündeki öğrencilerle beraber olacağız. Toplumsal değişmeleri ve gelişmeleri anlamaya, göç ve kimlik konularını tartışmaya çalışacağız. Yeni yılın ilk dış gezisini Danimarka’ya yapacağım. Ocak ayının son haftasında Kopenhag Üniversitesi’nin düzenlediği “Türkiye-AB İlişkilerinde Dini Kimlik Boyutu” konulu bir konferansta “Avrupalı Türklerin AB’ye Bakışı”nı ele alan bir bildiri sunacağım.
Yeni yılda ikinci yurt dışı etkinliği 23-24 Şubat tarihlerinde Amsterdam’da düzenlenecek olan “6. Avrupa Türkçe Yayınlar Sempozyumu”na katılmak olacak. Sempozyum on beş-yirmi yayın temsilcisini bir araya getirip özellikle Avrupa’da Türkçe yayın yapan radyo, TV, gazete ve dergilerin sorunlarını tartışacak ve ortak projelerin oluşmasına katkıca bulunacak. Bu etkinliğe kıymetli dostumuz Mustafa Köker gazetemizi temsil etmek üzere davet edilecek.
Bu toplantının hemen ardından üç haftalık bir inceleme gezisi için ABD’ye gideceğim. Burada sivil toplum kuruluşları, düşünce kuruluşları, medya mensupları, kongre ve temsilciler meclisi üyeleri ve akademisyenler ile görüşmeler yapacağım. Bir Türk kurumu olarak sadece gazetenizin temsil edileceği bu inceleme gezisine diğer ülkelerden de on beş kişilik bir katılım olacak. Değişik eyaletleri kapsayan geziyle ilgili izlenimlerimi bu köşeden sizinle paylaşmaya çalışacağım.
Araştırma ve yayın konusunda da iki projemiz var. Yayın olarak “Turks in Europe” başlıklı İngilizce bir kitap çıkaracağız. Değişik Avrupa ülkelerindeki Türkleri konu alan kitapta uzmanların makaleleri olacak. Araştırma projesi olarak ta “Karma Evliliklerin Kültürel Kimlik Üzerine Etkisi”ni ala alan bir çalışma başlatacağız. Bu araştırma Hollanda’dan başlayacak ve finansal destek bulunursa İngiltere’yi de içine alacak.
Bu plan ve projelerle ilgili gelişmeleri mümkün olduğunca bu köşeden size aktaracağım. Bu vesileyle sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir yeni diliyorum.
Bu Blogda ekonomik büyüme potansiyeli ile küresel jeopolitik gelişmelerde etkisini artıran ASYA'dan gözlemler paylaşmaya çalışacağım. Pergelin sabit ucu dünyanın dördüncü, İslam Dünyası'nın en büyük nüfusuna sahip Endonezya'da olacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Endonezya’da yeni hükümetin öncelikleri hangi konular?
Nüfus bakımından dünyanın en büyük dördüncü ülkesi olan Endonezya, 280 milyonluk nüfusu ile en büyük İslam ülkesi. G20 üyesi olan Endonezya ...
-
Prof. Dr. Talip Küçükcan Yükseköğretim bütün ülkeler için stratejik bir alan ve önemli bir ekonomik sektör. Üniversiteler nitelikli insan ...
-
Türkiye ve Endonezya arasındaki ikili ilişkiler olumlu ilerliyor. İki ülke arasında 2022 yılında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ...
-
Prof. Dr. Talip Küçükcan Endonezya Küreselleşme diye tanımladığımız olgu, soyut anlamda fiziki sınırları aşan bir hareketlilikle devam e...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder