21 Şubat 2025 Cuma

CNBC Indonesia Interview on Türkiye-Indonesia Bilateral Relations

I gave an interview to CNBC Indonesia on Türkiye - Indonesia relations focusing on strategic priorities. You can watch the whole interview in two parts


PART 1: 

Tükiye - Indonesia bilateral relations


Interview on Türkiye-Indonesia Relations


PART 2:

Tükiye - Indonesia bilateral relations


Interview on Türkiye-Indonesia Bilateral Relations



16 Şubat 2025 Pazar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Endonezya ziyareti

 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Endonezya ziyaretini değerlendirdik. Haberi aşağıda:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en son ikili ziyaret için 10 yıl önce Endonezya'ya geldiğini hatırlatan Küçükcan, bu nedenle ziyaretin tarihi bir anlam taşıdığını ve ikili ilişkilerde bir dönüm noktasını teşkil ettiğini ifade etti.

Küçükcan, iki liderin çok kapsamlı görüşmeler yaptığını ve 2022'de kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin ilk toplantısını da düzenlediklerini kaydederek iki ülkeden de birçok bakanın görüşmelere katıldığını ve önemli kararların alındığı ortak bir bildiri yayımlandığını aktardı.

Erdoğan'ın ziyaretinin sadece güncel ilişkileri değil, iki ülke arasındaki tarihi bağları da gösterdiğini vurgulayan Küçükcan, iki ülkenin birçok alanda ilişkileri geliştirdiklerini söyledi.

"Endonezya'daki Türkiye imajı çok olumlu"

Bu durumun ilişkilerde olumlu bir ivme yakalanmasına etki ettiğini kaydeden Küçükcan, "Endonezya'ya geldiğimden bu yana, Türkiye'nin imajının burada çok olumlu olduğunu görüyorum ve bu durum karşılıklı. Endonezyalılar Türkiye'ye vizesiz gidebiliyor ve bu onlar için güzel bir ayrıcalık. " diye konuştu.

Küçükcan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 3 milyar dolar olduğuna ve iki G20 üyesi ülke için bunun potansiyelin çok altında bulunduğuna işaret ederek iki liderin, 10 milyar dolar ticaret hacmi hedefi koyduğunu söyledi.

Bu hedefe ulaşmak için ticaret ve yatırımın artırılması gerektiğini belirten Küçükcan, savunma sanayinin iki ülke için de önemli olduğunu ifade etti.

"Savunma sanayi iki ülke ilişkilerine katkı sağlayacak"

Büyükelçi Küçükcan, savunma sanayisi alanında iki ülke için de çok fazla fırsat olduğunu vurgulayarak, "Dünyaya baktığımızda hem küresel hem de bölgesel ciddi tehditler var. Savunma sanayi, Türkiye ile Endonezya arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayacak." dedi.

İki liderin ekonomik ilişkilere katkı sağlayacak konuları da görüştüğünü aktaran Küçükcan, Türkiye'nin inşaat alanında çok güçlü olduğunu ve bu nedenle konut projeleriyle ilgilendiğini dile getirdi.

Küçükcan, bu ziyaret vesilesiyle artık daha somut sonuçlar elde edebileceklerini belirterek Türk şirketlerinin, sağlık sektöründe de yatırımlar yapacağını ve bu sektörde eğitim alanında da iki ülke arasında işbirliği olabileceğini ifade etti.

İki ülkenin de genç nüfusa sahip olduğuna dikkati çeken Küçükcan, Endonezyalı öğrencilerin Türkiye'ye gidebileceğine ilişkin liderlerin konuştuğunu ve Türkiye'de halihazırda 5 bin Endonezyalı öğrenci olduğunu söyledi.

Savunma ve enerjide işbirliği

Enerji ve savunma sanayi alanında ülkelerin kendine yetebilme oranını olabildiğince yükseltmesi gerektiğine işaret eden Küçükcan, Türkiye'nin gelişme sağladığı bu alanda Endonezya ile işbirliği ve ortak girişimler görebileceklerini anlattı.

Küçükcan, iki ülkenin enerji alanındaki ilgili ajanslarının enerji kaynaklarının keşfedilmesi için bir araya geleceğini aktararak, ikili işbirliğinde yeni bir ivme yakalanabileceğini kaydetti.

İnsansız hava aracı alanında Türkiye'nin dünyada ilk sırada yer alan şirkete sahip olduklarını anlatan Küçükcan, uzun yıllar yatırımın ardından ülkelerin güç dengesinin de değiştiğini belirtti.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) şirketinin halihazırda Endonezya'da küçük bir şirket kurduğunu aktaran Küçükcan, genel olarak bu sektördeki ilişkilerin daha da gelişeceğini dile getirdi.

İki ülke arasında 13 anlaşmaya ek olarak İş Forumu kapsamında özel şirketlerin de anlaşma imzaladığını kaydeden Küçükcan, bunun iki ülke arasında bir rekor olduğunun da altını çizdi.

Dini alanda işbirliği

Diyanet İşleri Başkanlığı ile Endonezya Din İşleri Bakanlığı arasında imzalanan anlaşmaya ilişkin Küçükcan, iki ülkenin de büyük Müslüman nüfusa sahip olduğuna işaret ederek, dinin sosyal ve kültürel hayatta önemli bir yer kapladığını dile getirdi.

Küçükcan, iki kurum arasında dini alanda eğitime ilişkin daha fazla işbirliği yapılacağını belirterek, halklar arası ilişkileri de geliştirmek istediklerini söyledi.

İslam dininin küresel olarak imajını geliştirmek ve Müslüman karşıtlığıyla mücadele için iki ülkenin işbirliğinin önemli olduğuna dikkati çeken Küçükcan, iki ülkenin kaynaklarını kullanarak bu alanda çalışabileceğini vurguladı.

Türkiye ve Endonezya Gazze ve Suriye konusunda aynı çizgide

İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladığından bu yana iki ülkenin de uluslararası alanda aktif şekilde bunun sonlanması için çalıştığını aktaran Küçükcan, "İki Dışişleri Bakanı ve liderler, İsrail'in 'suçlu bir ülke' olduğunu ve İsrail'in Gazzelilere yaptıklarının temel insan haklarının ihlali olduğunu vurguladı. Ayrıca iki lider de tek bir çözüm ve bunun da 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulması olduğunu vurguladı." diye konuştu.

Büyükelçi Küçükcan, en temel önceliğin Gazze'ye insani yardımın sağlanması olduğuna dikkati çekerek ateşkes devam ederken bunun sağlanması ve Gazze'nin yeniden inşası için iki ülkenin birlikte çalışmaya devam edeceğini belirtti.

Orta Doğu'daki Lübnan ve Suriye gibi diğer meselelerde de liderlerin görüştüğünün altını çizen Küçükcan, "Suriye'de yeni bir hükümet ve cumhurbaşkanı var. İki lider de Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması, tanınması ve yaptırımların kaldırılması konusunu vurguladı. Suriye tekrardan bir kriz kaynağı olmamalı." ifadelerini kullandı.

Küçükcan, Türkiye ve Endonezya'nın uluslararası alanda bir araya geldiklerinde "güçlü bir ses" olduğuna vurgu yaparak, bunun, uluslararası ilişkilerde yeni bir ivme oluşturacağını söyledi.

Endonezya'nın Türkiye'den daha fazla doğal kaynağa sahip olduğunu ve bu alanda işbirliği yapılabileceğini kaydeden Küçükcan, turizm alanında da işbirliği yapılabileceğine işaret etti.

Küçükcan, daha fazla Türk vatandaşının Endonezya'yı ziyaret edebileceğini ancak hükümet tarafından Türklere karşı vize şartının kaldırılmasını beklediklerini dile getirdi.

Türkiye-Endonezya arasında daha fazla uçuş seferi düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Küçükcan, bu sayede ülkelerin birbirinden daha fazla bilgi öğrenebileceğini ve kaynaklarını kullanabileceğini ifade etti.

Haberin kaynağı AA. Aşağıdaki bağlantıda yer alıyor

Türkiye Endonezya ilişkileri değerlendirmemiz

75 Years of Indonesia-Türkiye Diplomatic Relations

I gave an interview to SEA TODAY NEWS TV Channel in on Türkiye-Indonesia relations. The first and second part of the interview can be viewed on the following links.

75 Years of Indonesia Türkiye Diplomatic Relations (Part 1)


75 Years of Indonesia Türkiye Diplomatic Relations (Part 2)


21 Ekim 2024 Pazartesi

Endonezya’da yeni hükümetin öncelikleri hangi konular?

Nüfus bakımından dünyanın en büyük dördüncü ülkesi olan Endonezya, 280 milyonluk nüfusu ile en büyük İslam ülkesi. G20 üyesi olan Endonezya istikrarlı bir ekonomik büyüme kaydeden, hammadde ağırlıklı ihracat geliri ile yılda 40 milyar dolara yakın ticaret fazlalığı olan bir ülke. ASEAN ülkeleri içinde de on üye ülke arasında en büyük üretim ve tüketim merkezi olma özelliğine sahip.

Ülkede 14 Şubat 2024 yılında Başkanlık ve yasama organı Halkın Temsilciler Meclisi seçimleri yapılmıştı. Anayasal düzenlemelere göre 8. Başkan seçilen Prabowo Subianto 20 Ekim 2024 tarihinde düzenlenen yemin töreni ile görevine başladı ve aynı gün mecliste temsil edilen sekiz siyasi partiden yedisinin katıldığı geniş tabanlı hükümetini kurarak ülke bayrağının renklerini yansıtan ve birlik-beraberliği sembolize eden kırmızı-beyaz adını verdiği 48 bakandan oluşan kabinenin üyelerini ilan etti.

Başkan Prabowo, yemin törenini müteakiben yaptığı konuşmada ülkesinin gıda ve enerji üretimi başta olmak üzere her alanda kendine yeter bir konuma gelmesini hedeflediklerinden bahisle hükümetinin önceliklerini açıkladı. Bu öncelikleri aşağıdaki başlıklar altında toplamak mümkün.

Gıda güvenliğinin sağlanması / ülkenin kendisine yeter gıda üretim seviyesine ulaşması: Başkan Prabowo Endonezya’nın büyük bir nüfusa sahip olduğunun ve gıda üretimi konusunda hiçbir ülkeye muhtaç olmaması gerektiğinin altını çizerek 2024-2029 başkanlık döneminde teknolojinin de imkanlarından yararlanarak kendine yeter gıda üretimine ve gıda güvenliğine öncelik vereceklerini belirtti. Bu noktada ülkedeki çocukların yeterli beslenmesi için özel çaba göstereceklerini de ifade etti.

Enerji güvenliğinin sağlanması / enerji üretiminde kendine yeter seviyeye ulaşılması: Başkan Prabowo jeopolitik sınamaların arttığı bir dönemden geçildiğini vurgulayarak enerji üretiminde dışa bağımlılığı azaltacak ve nihayetinde sonlandıracak bir enerji üretim politikası izleyeceklerini, ülkenin kaynaklarının buna yeterli olduğunu, özellikle zor zamanlarda hiçbir ülkenin kendi enerji kaynaklarını başkaları ile paylaşmayacaklarını, bu nedenle Endonezya’nın her enerji kaynağını iyi kullanarak bu konuda öz yeterliliğe ulaşmayı öncelediklerini belirtti.

Katma değeri yüksek ürün ihracatı / yerli ve milli üretimi artırma: Başkan Prabowo, Endonezya’nın zengin hammadde rezervlerine sahip olduğunu, kritik minerallerinin stratejik bir avantaja dönüştürülmesini önceleyeceklerini, hammadde ihracatı yerine bunları katma değeri yüksek ürünlere dönüştürerek küresel tüketim pazarlarına sunacaklarını belirtti. “Downstreaming” politikalarına devam edeceklerini ifade etti.  

Sistemin açıklarını kapatma, etkin yönetim ve fireleri önleme: Başkan Prabowo sistemdeki bazı boşluklardan yararlanılarak yapılan kural dışılıkları önlemeyi, sistemi güçlendirmeyi ve yolsuzlukları en aza indirmeyi de öncelediklerinin altını çizdi.

Dış politikada tarafsızlık ve bağlantısızlık: Başkan Prabowo dış politikada geleneksel ilkelerine bağlı kalacaklarını, aktif ve tarafsız tutum izleyeceklerini, herhangi bir blokta yer almayacaklarını belirtti. Diğer yandan Endonezya’nın sömürgecilik ve ayrımcılık deneyimi yaşadığını, bu nedenle her türlü sömürgecilik, kolonileştirme, apartheid ve ayrımcılığa karşı olacaklarının altını çizdi.

 

Talip Küçükcan - Cakarta

@tkucukcan

8 Ekim 2024 Salı

Türkiye-Endonezya ilişkilerinde yeni dönem: Endonezya'daki yeni iş imkanları hangileri?

Türkiye ve Endonezya arasındaki ikili ilişkiler olumlu ilerliyor. İki ülke arasında 2022 yılında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kuruldu. Son bir yılda üst düzey görüşmeler hız kazandı, iş dünyası, üniversite ve düşünce kuruluşlarının Türkiye ve Endonezya ilişkilerine ilgisinde belirgin bir artış gözlendi. 

Endonezya’nın 8. Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Prabowo Subianto Temmuz ayı sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan ve Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler ile Ankara’da önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin hemen ardından Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler ve akabinde Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanımız ve beraberinde 12 büyük şirketimizin yöneticileri Cakarta’da Sayın Prabowo Subianto ve ilgili diğer yetkililer ile görüştü. 

Türkiye ve Endonezya arasındaki üst düzey ilişkilerin olumlu seyri iki ülke arasındaki savunma, ticaret ve turizm gibi alanlardaki ilişkilerin de genişlemesi ve derinleşmesine zemin hazırlıyor.

Endonezya 280 milyonu aşan nüfusu ve dünyanın 16. Büyük ekonomisi ile iş insanları önemli potansiyeller barındırıyor. Endonezya ekonomisi her yıl % 5 oranında büyüyor. Yıllık enflasyon oranı da % 4 civarında seyrediyor. Bu çerçevede Türkiye’deki iş insanlarının ilgisini çekebilecek ve son günlerde en çok gündeme gelen üç sektöre değinmek yerinde olacak.

Konut ve İnşaat Sektörü: Endonezya’da her yıl üç milyon ev/konut inşa edilmesi planlanıyor. Bunun bir milyonu büyük yatırımcılar, diğer 2 milyonu da daha küçük ölçekli şirketlerce yapılacak.

Gıda Sektörü: Hükümet milyonlarca öğrenciye bir öğün ücretsiz yemek verecek. İlk yıl deneme amaçlı ve sınırlı sayıda öğrencinin yararlanacağı yemek dağıtımı bütün ülkeye yayıldığında yıllık 25 milyar dolarlık bir bütçe ayrılacak. Bu noktada yerel kaynaklardan sağlanmasında sınırlılıklar olan ürünlerin ithal edilmesi söz konusu. Hali hazırda en çok öğrencilere dağıtılacak pakette yer alacak sütün tedariki gündemde. Süt üreticilerinin ilgi duyabileceği uzun vadeli bir program bu.

Altyapı sektörü: Cakarta’nın kuzeyine okyanustan gelebilecek su taşkınlarına karşı büyük bir duvar örülmesi tartışılıyor. İlk evre inşaatın bütçesi 10 milyar dolar olacak. Projenin tümünün 60 milyar dolarlık bir bütçeye mal olacağı öngörülüyor. Bu da yine büyük şirketlerin ilgisini çekebilecek uzun vadeli bir proje olarak karşımıza çıkıyor.

Yukarıdakilere ek olarak enerji, maden, sağlık vb. alanlarında da büyük fırsatların olduğunu belirtmekte yarar var.


Talip Küçükcan

@tkucukcan

 


11 Eylül 2024 Çarşamba

State and Religion in Europe; Governing Religious Affairs


State and Religion in Europe: Governing Religious Affairs

Edited by Ali Köse, Marmara University & Talip Küçücakcan, Ambassador of Türkiye to Indonesia

ISBN:9786258427578

Publisher: Çamlıca Yayınları, İstanbul, 400 pages.

 What is this book about?

What do we know about religion and state relations in the European Union (EU) member countries? Is it possible to talk about a single Europe? Is the EU pursuing standardization in the administration of religion? Is there a common European model in religion-state relations? How are the relations of religious groups with public institutions regulated and implemented in the EU? To what extend can the EU member countries as sovereign nation states converge or diverge in their policies toward religions? How and under what status are religious services and religious education provided? Are religious communities and groups officially recognized? How churches, priests and religious teachers are financed? What is the status of Islam and Muslims in Europe?

This edited volume seeks to provide comprehensive and up-to-date answers to these questions by examining Germany, Austria, Belgium, France, the Netherlands, Great Britain, Spain, Sweden, Italy, and Poland. In addition to country analysis, this book also includes articles which inform the readers about the general framework of EU regulations on state-religion relations.

 

https://www.ilahiyatvakfi.com/urun/state-and-religion-in-europe-governing-religious-affairs-ali-kose-talip-kucukcan-9786258427578

 






10 Eylül 2024 Salı

Devletimiz Bali’deki yaralı vatandaşımızı Türkiye’ye getirmek için neler yaptı?

"Devletimiz Bali’deki yaralı vatandaşımızı Türkiye’ye getirmek için neler yaptı?" başlıklı aşağıdaki yazıyı polemik malzemesi yapılmasın diye olayın sıcak olduğu ve sosyal medyada yanlış yansıtıldığı günlerde paylaşmadım. Bali'deki yaralı bir vatandaşımızın Türkiye'ye getirilmesi için nasıl çalışıldığını açıklamak için şimdi paylaşıyorum. Konu artık gündemde olmadığı için polemik konusu da olmaz diye düşünüyorum. Sadece devletimizin vatandaşlarımız için gösterdiği hassasiyeti kamuoyu ile paylaşmak ve bu konuda Dışişleri Bakanlığımız ile ilgili diğer bakanlıklarımız ve kurumlarımızın ne kadar titiz çalıştığına ilişkin bir not düşmek amacıyla paylaşıyorum. Biz elbette aynı anlayışla milletimize ve devletimize hizmet etmeye çalışacağız. Takdir milletimizindir. 

Türkiye’nin yurtdışında yaşayan veya yurtdışına seyahat amaçlı giden vatandaşlarımızı yalnız bırakmadığı, ihtiyaç halinde her konuda yanlarında olduğu, hak ve hukuklarını savunduğu, hastalık ve yaralanma durumlarında şartları uygunsa hava ambulans uçak ile ülkemize getirerek tedavi altına aldığının sayısız örneği var. Dışişleri Bakanlığı’mızda da vatandaşlarımızın 7/24 ulaşarak taleplerini iletebileceği çağrı merkezi hizmeti var. Buraya gelen talepler vakit kaybetmeden ilgili Büyükelçiliklere aktarılır. Buna ilaveten Büyükelçiliklerimizin bulunduğu bütün ülkelerde 7/24 vatandaşlarımızın ulaşabileceği veya mesaj bırakabileceği acil WhatsApp hattı numarası olup mesai saatleri dışında da nöbetçi memura ulaşılması mümkündür. 

Büyükelçiliklerimiz vatandaşlarımızın kendilerine ulaştırdığı meseleleri yakından takip etmekte ve karşılaştıkları sorunların çözümü için gayret etmektedir. Bütün bu gerçeklere rağmen devletimizin yurtdışında vatandaşlarımıza yardımcı olmadığına ilişkin doğrulanmamış haberler yapılmakta, eksik ve yanlış bilgilere dayalı çarpıtmalar sosyal medyada sorumsuzca paylaşılmaktadır. Bunun son örneği Endonezya’nın Bali adasında tatil yaparken motosiklet kazası geçirerek yaralanan Tuğcan Işık isimli vatandaşımızın Türkiye’ye getirilmesi ile ilgili dezenformasyon ve çarpıtmalardır. 

Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun katıldığı bir TV programında da ifade ettiği gibi, Türkiye ihtiyaç halinde vatandaşını Fizan’da da olsa ülkeye getirme kabiliyet ve gücüne sahiptir ki Tuğcan Işık da Türkiye’ye getirilmiş ve tedavi altına alınmıştır. Ancak bu sürece gölge düşürmeye, devletimiz ve kurumlarımızı güçsüz göstermeye çalışan sosyal medya paylaşımları yapılmıştır. Gazetecilik adına yapılan bu paylaşımların evrensel gazetecilik ilkelerini ve etik değerlerinin ihlal ettiği açıktır. Medya organlarının ve gazetecilerin kamuoyu adına haber alma, haberi paylaşma ve eleştiri yapma hakları, ifade hürriyeti bağlamında kısıtlanamaz haklar arasında yer almaktadır. Geleneksel (TV, matbu gazete) ve yeni medya (dijital platformlar, sosyal medya) mensuplarının bu hakları kullanırken sorumlu davranmaları, olayları çarpıtmamaları, devleti ve kurumlarını itibarsızlaştırmamaları, iddialarını belgelendirmeleri, aldıkları duyumları doğrulatmaları ve kendilerine yönelik itirazları kişiselleştirerek insanlara itibar suikastı yapmamaları, takipçilerine linç ettirmekten özenle kaçınmaları beklenir. Gazeteciler de düşünürler ve bilim insanları gibi hakikatin peşinde koştukları sürece güvenirlik ve itibarlarını koruyabilirler, toplumun ve karar vericilerin önünü aydınlatabilirler. 

Bu girizgahtan sonra Bali’de tatildeyken trafik kazası geçiren genç vatandaşımız Tuğcan Işık’ın yaşadığı sorunları çözme ve Türkiye’ye getirilme sürecini bir de Türkiye Cumhuriyeti Endonezya Büyükelçisi olarak benden dinlemenizi ve bir sosyal medya hesabından paylaşılan iddialar ile karşılaştırmanızı istirham ediyorum. Elbette kimin doğruları söylediğine inanmak sizin kararınız olacak. Vatandaşımız Tuğcan Işık bir grup arkadaşı ile gezmek ve tatil yapmak üzere Bali adasına gelmiş, çoğu turist gibi motosiklet kiralamış ve yazık ki 3 Ağustos günü bir kaza geçirerek yaralanmış. Arkadaşları Tuğcan’ı hemen özel bir hastaneye götürmüş ve ilk müdahale yapılmış. Vücudunda kırıklar olduğu için acil bir operasyon geçirmiş. Arkadaşı Bilge Kağan Taş’ın bize ilettiğine göre Tuğcan’ın geçirdiği operasyon ve hastane yatak ücreti karşılığı olarak 20.000 USD gibi yüklü miktarda bir fatura çıkarılmış. Özel sağlık sigortası olmadığı için, bu miktar ailesi tarafından ödenmiş ancak Tuğcan’ın diğer kırıkları için de ameliyat olması gerektiği, bunun da yaklaşık 100 000 USD tutacağı belirtilmiş. Bunun üzere ailesi ve arkadaşları Tuğcan’ın hava ambulans uçağı ile Türkiye’ye götürülmesi girişiminde bulunmuşlar. 

3 Ağustos’ta yaşanan talihsiz kaza ve yaralanma bilgisi, yaralının transferi talebiyle Tuğcan’ın babası tarafından Dışişleri Çağrı Merkezi’ne iletilmiş. 6 Ağustos tarihinde Çağrı Merkezi saat 15.00’te (Türkiye saati ile 11.00’de) Cakarta Büyükelçiliğimizi arayarak konuyu iletmiştir. Bunun üzerine zaman kaybetmeden başvuruda belirtilen ve Tuğcan’a ait olduğunu düşündüğümüz telefon numarası Büyükelçilik çalışanlarımız tarafından aynı gün içinde iki defa aranmış ancak cevap alınamamıştır. Vatandaşımıza ulaşamadığımız bilgisi hem Dışişleri Bakanlığımıza hem de Tuğcan’ın babası ile paylaşılmış, Tuğcan’ın babası kendisinin de oğluna ulaşamadığını ifade etmiştir. Bu saate kadar Büyükelçilik acil telefon hattına da muhtemelen yaralı olduğu için ne Tuğcan ne de arkadaşlarınca bir bildirimde bulunulmamıştır. 

Büyükelçiliğimiz personeli 7 Ağustos’ta hastayla gün içinde çeşitli defalar görüşerek durumunu takip etmiş, yine aynı gün arkadaşı Bilge Kağan Baş saat 16.36 da acil durum hattımıza ulaşarak durumu açıklamış ve yardım talebini iletmiştir. Yine 7 Ağustos’ta Tuğcan’ın babası e-posta ile doğrudan Büyükelçilimize yazarak (saat 15.45’te) yaralının Türkiye’ye nakil talebini iletmiş, bu mesaj ilgili görevlimizin mesaj kutusuna 8 Ağustos’ta sabah 09.50’de düşmüştür. Bu sırada 8 Ağustos günü (sabah saat 10.52) Endonezce bilen yerel görevlimiz hastaneyi aramış, Tuğcan ile ilgili güncel sağlık bilgilerini almıştır. Bu görüşmeden hastane yetkilileri yaralının durumunun stabil olduğunu, hayati tehlikesinin bulunmadığını belirtmiş ve talepleri halinde bir devlet hastanesine naklinin yapılabileceğini belirtmiştir. Ayrıca hastanın ticari uçuşla uçarsa yanında doktor/sağlık uzmanı bir refakatçi ile gitmesi gerektiğini belirtilmiştir. Hasta ve yakınları bir devlet hastanesine nakil talebinde bulunmamıştır. 8 Ağustos saat 12.02’de hastanın arkadaşı Bilge Kağan Baş acil durum hattımıza hastanenin Business Class kabinde bir refakatçi eşliğinde yaralının uçabileceğini bildirmiş, ardından da 14.19 da bir medikal refakatçi bulunduğunu belirtmiş, görevli arkadaşımız da nakil sürecine ve hazırlanması gereken belgelere ilişkin detaylı bilgi vermiştir.

Buraya kadar her şey Büyükelçiliğimiz tarafından eksiksiz olarak takip edilmiştir. Bu sırada, sonraki gelişmelerin de gösterdiği üzere, Bilge Kağan Baş’ın bazı gazetecilere de mesajlar atarak yaralı vatandaşımızın durumundan onları haberdar ettiği anlaşılmaktadır. Türkiye yerel saati ile 8 Ağustos saat 21.17’de yaralının durumu ile ilgili bilgi tarafıma da doğrudan iletildi. Saat 22.10’da tarafıma ulaşan bilgi notundaki telefon numarasını aradım, açan olmadı. Bir süre sonra geri dönüş yapan ve Bilge Kağan Baş olduğunu öğrendiğim yaralının arkadaşına 15 dakikalık telefon görüşmemizde hastanın durumunu sordum, Türkiye’ye transferi ile ilgili şartları ve seçenekleri anlattım, hastanın moralini yüksek tutması gerektiğini ve mutlaka çözüm üreteceğimizi söyledim. Bu noktada Büyükelçilik, Sağlık Bakanlığı ve THY’nin görev ve sorumluluklarının neler olduğunu açıkladım. Akabinde Büyükelçilikteki ilgili arkadaşımıza sabah ilk iş olarak THY ve Sağlık Bakanlığı ile görüşmeleri talimatını verdim. 9 Ağustos’ta Büyükelçiliğimiz hem THY’nin Cakarta Ofisi ve Bali İstasyon Şefi hem de yaralının arkadaşı Bilge Kağan Baş ile temasa geçerek hastanın nakli konusunda Bali’de görüşmelerini sağladı. THY Bali Ofisi hemen harekete geçerek müsait ilk uçakla hastanın transfer planını yaptı. THY’den Büyükelçiliğimize ulaşan bilgiye göre aynı gün hastanın nakli için Business Class biletlerin THY tarafından ücretsiz temin edileceği teklif edilmiş, ancak bu teklif hasta yakınları tarafından, biletlerin bir başkası tarafından alındığı gerekçesi ile kabul edilmemiş, THY’ye teşekkür edilmiştir. 

Sağlık Bakanlığımızın ilgili birimleri de konu kendilerine ulaştırıldığı andan itibaren Büyükelçilimiz ile koordineli bir şekilde hastanın durumunu yakından takip ederek gerekli hazırlıkları yapmıştır. Nihayetinde uygun olan ilk uçakla Tuğcan Işık’ın nakli THY tarafından gerçekleştirilmiş, Sağlık Bakanlığı’mızın görevlileri tarafından karşılanarak Çam-Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alınmıştır. Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Kemal Memişoğlu hastayı bizzat ziyaret ederek Tuğcan ve ailesine geçmiş olsun dileklerini iletmiş ancak bunu medyada duyurma ihtiyacı hissetmemiştir. Görüldüğü üzere devletimiz ve kurumları takipçi sayısı yüksek bir sosyal medya hesabında iddia edildiği gibi yaralı vatandaşımızı yalnız bırakmamış, eşgüdüm halinde hareket ederek vatandaşımızı sağ salim Türkiye’ye getirmiştir. Aynı sosyal medya hesabında şahsımızı da doğrudan hedef alan paylaşımlar yapılmıştır. İtibar suikastı ve linç girişimi olarak özetlenebilecek paylaşımlarda kullanılan dil ve üslup yakışıksız ve seviyesizdir. Bunlara cevap verme gereği duymadık zira bizim önceliğimiz üstlendiğimiz görevi en iyi şekilde yapabilmek ve vatandaşlarımıza her alanda destek olmayı sürdürmektir. 

Konuyu, Tuğcan Türkiye’ye gelmek üzere Bali’de uçağa bindikten hemen sonra arkadaşı Bilge Kağan Baş’ın gönderdiği şu mesaj ile bitirelim: “Sayın Büyükelçim, arkadaşımız uçağa bindi. Sayenizde, açtığınız yolda, Türk Hava Yollarıyla süreci hızlandırmanız sayesinde ülkemize kavuşmasına saatler kaldı. İndiğinde de sağlık bakanlığı sizin kurduğunuz iletişim sayesinde karşılayacak, hastaneye yatışı hemen olacak. Allah sizden tekrardan razı olsun. Her şey için minnettarız. Ailesinden de, bizden de selamlar ve sevgilerle.” 

Prof. Dr. Talip Küçükcan
T.C. Cakarta Büyükelçisi

CNBC Indonesia Interview on Türkiye-Indonesia Bilateral Relations

I gave an interview to CNBC Indonesia on Türkiye - Indonesia relations focusing on strategic priorities. You can watch the whole interview i...